Toji Fushiguro Hakkında Bilmediğiniz 10 Şey!

Klandan ayrıldıktan sonra Toji jujutsu toplumunu küçümsedi ve paralı bir suikastçı rolünü üstlenmeye karar verdi. Jujutsu Kaisen'deki en güçlü karakterlerden biri olarak ün yaptı ve tüm jujutsu dünyasındaki iki zorlu büyücüyü - Gojo ve Geto - birkaç dakika içinde ortadan kaldırmayı başardı.

Ayrıca konu jujutsu büyücülüğü olduğunda elindeki tüm kozları kullanan Gojo'yu öldürmeye en çok yaklaşan tek kişiydi. Toji'nin ne kadar güçlü veya yetenekli olursa olsun, en kehanet sahibi büyücüleri bile alt etme yeteneği, onu “Büyücü Katili” olarak adlandırılmaya layık kıldı.

Toji Fushiguro, Üç Büyük Büyücü Ailesi'nden biri olan seçkin Zenin klanında doğdu. Zenin klanı her zaman güçlü lanetli tekniklere her şeyden çok değer vermiştir ve Toji lanetli enerji olmadan doğduğu için klan tarafından tamamen dışlanmış ve çoğu kişi tarafından nefret edilmiştir.

Kendi aile üyeleri tarafından dışlanması nedeniyle Toji, Zenin unvanından vazgeçmeye karar verdi ve “Fushiguro” soyadını alan bir kadınla evlendi. Şeytani eylemleri, jujutsu dünyasına karşı duyduğu küskünlükten kaynaklanır ve ona inat etmeye çalışır.

Toji'nin genel kişiliği, boynuna sarılmış iğrenç yaratığı da içeren birkaç şeyle karakterize edilir. Toji'nin tüm lanetli aletlerini saklaması için bir envanter görevi gören lanetli bir ruh olarak tanımlanıyor. Ama neden ona bu kadar yakın?

Yıllar boyunca Toji ve lanetli solucan arasında bir efendi-hizmetkâr ilişkisi kurulmuştu. Envanterindeki lanetli ruhu bir evcil hayvan gibi eğitti ve bu şekilde onun efendisi olmayı başardı. Ancak, bu bir güven ilişkisi değil ve daha çok bir kazan-kazan anlaşması gibi.

Bir lanet kullanıcısı olmayan Toji'nin tüm dövüş stili, jujutsu yerine silah kullanmaya dayanır. Savaşta çok çeşitli lanetli aletler kullanabilir ve bunları envanterindeki lanetli ruhunda tutarak ihtiyaca göre silahları verimli bir şekilde değiştirmesine olanak tanır.

Aile dışındayken yaptığı karanlık işler sayesinde Toji, paha biçilmez lanetli aletlerden oluşan geniş bir cephaneliğe sahip oldu. Bölünmüş Ruh Katana, Ters Çevrilmiş Cennet Mızrağı, Bin Mil Zinciri, Oynak Bulut ve çok daha fazlası dahil olmak üzere birinci sınıf lanetli silahlardan bazılarına sahiptir.

Toji'nin yüz özellikleri dudaklarının kenarında uğursuz bir yara izi gösteriyor. Birçoğunuz bunun dövüşlerinden birinin neden olduğu bir yaralanma olduğunu düşünmüş olabilirsiniz, ancak bu doğru değil! Aslında, bu yara izinin ardındaki gerçek hikaye bize Toji'nin korkunç geçmişine bir bakış sunuyor.

Toji sıfır lanetli enerji ile doğduğu için, Zenin klanı Toji'ye ilk günlerinde kötü davranacak kadar ona içerlemişti. Zenin Ailesi onu disiplinsiz davranışları nedeniyle lanetli ruhlar sürüsünün içine atmış ve ağzının alt köşesindeki imza niteliğindeki yara izi de buradan gelmiştir.

Toji, jujutsu dünyasının tamamında vücudunda herhangi bir miktarda lanetli enerji olmadan doğan ilk kişiydi ve bu da onu İlahi Kısıtlamanın en gerçek vakası haline getiriyordu. Sırf bu sebepten ötürü kendisine hiçbir zaman bir sınıf verilmemiştir.

Ayrıca Toji, yetenekli Cennetsel Kısıtlama bedenini kendi avantajına en iyi kullanan kişiydi ve bu da her büyücünün ve tüm jujutsu dünyasının ondan korkmasına neden oldu. Tüm lanetli enerjiyi ortadan kaldırarak, Toji'nin vücudu beş duyusunun zirveye ulaştığı bir noktaya kadar keskinleşti.

Sıfır lanetli bir ışınım kullanıcısı olarak Toji sadece Yıldız Plazma Gemisini infaz etmekle görevlendirildi ve görevini de tamamladı. Ancak, jujutsu dünyasına ve büyücü ailelerine duyduğu küçümseme nedeniyle Toji, bu çağın sunduğu en yetenekli büyücüye karşı gelmeyi seçti.

Şeytanlarını görmezden gelemeyen Toji, doğal içgüdülerinden saptı ve dövüş sırasında kendisini rahatsız eden huzursuzluğu görmezden geldi ve sonunda bu gurur Toji'nin hayatına mal oldu. Yine de, yalnızca gizli “Hollow Purple” Toji'yi sonsuza dek alt edebilecek kadar güçlüydü.

Toji, kendi oğlunu terk ettiği için en kötü anime babalarından biri olarak etiketlenir. Seçkin bir dövüşçü olarak görülmesine rağmen, asla ideal bir koca ya da baba olamadı. Evlendikten kısa bir süre sonra Toji, karısını da aynı hızla terk etti, yeni doğan çocuğunu geride bıraktı ve sonunda adını unuttu.

Hatta genç Megumi'nin gerçek bir büyücü olma potansiyeline inandığı için Megumi'yi Zenin ailesine sattı ve ona bereket anlamına geldiği için “Megumi” adını verdi. Yine de oğlunu çok önemsiyor ve son nefesine kadar yaptığı hatalardan pişmanlık duyuyordu.

Toji de çapkındı, sık sık bir kadından diğerine atlıyordu. Fazla parası yoktu, bu yüzden onların evinde kalabilmek için kadın kadın dolaşıyordu. Başka bir deyişle, Toji finansal olarak bu ilişkilere bağımlıydı.

Zenin ailesiyle birlikteyken dengesizleşti ama sonunda Megumi-anne ile birlikteyken duruldu. Megumi'nin ölümünden kısa bir süre sonra Toji eski haline geri döndü ancak hiçbir zaman diğer kadınları Megumi'nin annesini sevdiği kadar sevmedi.

Toji başlangıçta kumarı seven soğuk ve özensiz biri olarak tanıtılır ve buna aşırı derecede bağımlıdır! Karanlık müşterilerden aldığı görevler arasında zamanını kumar oynayarak geçiriyor ve görevlerinden kazandığı tüm parayı tek seferde uçurmaktan çekinmiyor.

Dahası, Toji Fushiguro et ve sakatatın (kesilmiş bir hayvanın içindeki organlar) da büyük bir hayranıdır. Bununla birlikte, Toji ile ilgili en şaşırtıcı şey, alkolden ayık olmayı tercih edecek kadar nefret etmesi ve ondan uzak durmasıdır.