En Güçlü 12 Demon Slayer Karakteri! Kimetsu no Yaiba!

Obanai, sağ gözünün neredeyse tamamen kör olmasına neden olan heterokromiden muzdariptir, ancak bu onu daha az yetenekli yapmaz. Obanai'nin gücünün zirvesini Sonsuzluk Kalesi bölümünde Üst Seviye 4 Nakime'yi kolayca alt ettiğinde ve hatta Muzan'ın kafasını kesmeye yaklaştığında görüyoruz.

Sonsuzluk Kalesi Arkında, alt rütbelere denk olan bir grup iblisi çok fazla sorun yaşamadan öldürür. Unutmamak gerekir ki, son savaş sırasında görüşünü tamamen feda eder ancak yine de uzun süre dayanır. Kısmi körlüğü nedeniyle Obanai, rakibinin hamlesi hakkında onu doğru bir şekilde bilgilendirmek için evcil yılanı Kaburamaru'ya güveniyor. Bu, havalı bükülmüş Nichirin kılıcıyla öngörülemeyen hamleler yapmasını sağlayan Yılan Nefesi teknikleriyle el ele gider.

Dahası, son savaşta Muzan'a karşı Şeffaf Dünya'yı kullanarak iblis lordunun hayati noktalarını görmesini sağlar. Aynı zamanda kılıcına tüm gücünü vererek onu parlak kırmızıya çevirir ve bu da Muzan'ın anında iyileşmesini engeller. Obanai Muzan'ı sonsuza dek öldüremese bile, dövüşe yaptığı katkı her türlü övgüye değer

Mugen Train filmi Alev Hashira'yı Demon Slayer'ın en sevilen karakterlerinden biri haline getirdi. Rengoku serinin en karizmatik karakterlerinden biriydi ve yetenekleri de alevli kişiliğine katkıda bulunuyordu. Daha erken ölmemiş olsaydı, son savaşta diğer Hashiralar için en önemli varlıklardan biri olabilirdi.

Bir Hashira olarak, dokuz iblis avcısının ölümüne neden olan Flüt iblisiyle İkinci Alt Kademe Hairo'yu yendi. Hatta en güçlü dördüncü iblis olan Akaza'yı bile alt etti. Üst Kademe 3, Rengoku'dan o kadar etkilendi ki onu bir iblise dönüştürmeyi bile teklif etti.

Yetenekleri açısından Alev Hashira, iblisleri ve onların zayıflıklarını tespit etmesini sağlayan insanüstü duyulara sahipti. Aşırı hızı, hareket halindeki bir trene yetişmesini de sağlıyordu. Ayrıca, bir dakika bile ara vermeden bir dizi savaşa atladığını gördüğümüz gibi inanılmaz bir dayanıklılığa sahiptir.

Muichiro en genç Hashira'lardan biridir ve aynı zamanda Üst Seviye Bir olan Kokushibo'nun soyundan gelmektedir. Herhangi bir şeytani yeteneğe sahip olmasa da, kişiliği son derece soğuk ve umursamazdır. Ancak bu, kendini Kolorduya ve takım arkadaşlarına adamasına engel değildir.

Doğrudan savaşta, kahramanımız Tanjiro'yu hızla alt etti, bu yüzden gücü hafife alınmamalı. Yeteneklerinin bir başka kanıtı da tek başına yendiği Yukarı Ay 5 Gyokko'ya karşı kazandığı zaferdir. Unutmamak gerekir ki Kokushibo'nun bile peşine düşmüş ve Infinity Castle arcında onun yenilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Hatta iblis onun yeteneklerini överek onu en güçlü İblis Avcısı karakterlerinden biri haline getirmiştir.

Muichiro, rakibi üzerine geldiğini fark etmeden art arda birkaç saldırı yapmasını sağlayan Sis Nefesi kullanır. Tıpkı Sis gibi, saldırılarını tahmin etmek zor ve atlatmak neredeyse imkansız. Yetişkin bir iblis avcısı olarak ne kadar yetenekli olabileceğini göremeyecek olsak da, potansiyeli gerçekten sınırsız.

Bir nehir gibi sakin, bir okyanus gibi korkutucu olan Giyu, Demon Slayer'ın en güçlü karakterlerinden biridir, ancak ne yazık ki izleyiciler şimdiye kadar onun güçlerinin sadece bir kısmını görebilmiştir. Ana anlatıda ortaya çıkan ilk Hashira ve aynı zamanda Nezuko'nun yaşamasına izin veren ilk karakterlerden biriydi. Bu, katı bir ahlaka sahip olmasına rağmen, diğer Hashiralar kadar acımasız olmadığını göstermektedir.

Başarıları açısından, Örümcek Baba, Rui - Alt Kademe Beş dahil olmak üzere çeşitli iblisleri öldürmüştür. Tıpkı Alev Hashira gibi, Üst Kademe Üç olan Akaza ile de savaştı ve onu alt etmeyi başardı.

Mavi kılıcıyla Su Soluma tekniklerini kullanır. Hareketleri sadece ölümcül değil aynı zamanda savunmaya yöneliktir. Giyu'nun sahip olduğu en ikonik yeteneklerden biri, güçlü saldırıları kolayca etkisiz hale getirmesini sağlayan Ölü Sakinlik'tir.

Birçok kılıç ustasının aksine, rakiplerini öldürmek için ağır hareketlere veya güce güvenmez. Bunun yerine Giyu, çoğu durumda iblisi tek bir hamlede öldüren hızlı ve konsantre hareketlere yönelir. Bu aynı zamanda tek bir kesik darbesiyle iblisin vücudundaki birden fazla noktayı hedef almasını sağlar.

Sanemi Rüzgar Hashira'sıdır ve serideki iblis olmayan en korkunç karakterlerden biridir. Hashira olmadan önce bile Alt Kademe Bir olan Ubume'yi yenmiştir.

Infinity Castle Arc'ta Sanemi, Üst Kademe Biri Kokushibo'ya ciddi hasar verdi ve bu da diğerlerinin onu yenmesine yardımcı oldu. Ne yazık ki, bu dövüş sırasında Sanemi orta ve işaret parmaklarını kaybetti. Tahmin edebileceğiniz gibi, sadece üç parmakla kılıç kullanmak şaka değil, ancak Muzan'a karşı son savaşa katkıda bulunurken yaptığı şey buydu. Kokushibo, Himejima ile birlikte Sanemi'nin becerilerini övdü ve hatta onları Demon Slayer'daki çoğu Hashira'dan daha yetenekli olarak değerlendirdi.

Bir kılıç ustası olarak Sanemi, havada süzülüyormuş gibi görünmesini ve havada sorunsuzca hareket etmesini sağlayan rüzgar soluma tekniklerini kullanır. Ayrıca Kokushibo tarafından yaralandıktan hemen sonra final savaşına atlamasını sağlayan yüksek bir iyileşme hızı ve dayanıklılığa sahiptir. Bununla birlikte, onu gerçekten öne çıkaran şey, dünyadaki en nadir kan olan Marechi kanıdır. Bu kanın sadece bir kokusu bile en güçlü şeytanın bile dikkatini dağıtabilir ve onu acıktırabilir. Ancak Nezuko ve Muzan buna karşı koyabilmiştir.

Animenin Mugen Train arc'ı sayesinde Akaza şu anda Demon Slayer'ın (en güçlü ama) en nefret edilen karakterlerinden biri. Bir Üst Kademe 3 Kizuki olarak son derece tehlikeli olduğuna şüphe yok, ancak Akaza bir iblise dönüşmeden önce bile yetenekli bir dövüş sanatçısıydı. Dövüş stili de bunun açık bir yansımasıdır.

Hayatı boyunca Alev Hashira'yı, bir grup başka Hashira'yı ve bir grup İblis Katili'ni öldürmüştür. Kendisi de profesyonel bir dövüşçü olan Akaza, rakibinin hamlelerini ve zayıflıklarını tahmin etme yeteneğine sahiptir. Ek yardım almadan onu doğrudan dövüşte yenmeyi hayal bile edemezsiniz. Yine de, Sonsuzluk Kalesi yayında Hashira seviyesindeki bazı kılıç ustalarını bile kolayca alt edebilmiştir.

Dövüş becerilerinin yanı sıra, Akaza etkileyici bir odaklanma, neredeyse sonsuz dayanıklılık, anında yenilenme ve eşsiz bir hıza sahiptir. Ve eğer fark etmediyseniz, Kanlı İblis Sanatı çoğunlukla dövüş sanatları etrafında dönüyor. Akaza güçlü dövüş hareketlerini iblis yetenekleriyle birleştirerek gerçekten ölümcül saldırılar gerçekleştirir.

Doma, Muzan'ın ekibindeki en zeki iblislerden biridir. Diğerlerinin aksine, insan işlerine son derece karışır ve hatta bir tarikat yönetir. Bu tarikat, Doma'nın takipçilerinin sorunlarını çözdüğü bir ibadet yeri gibi davranır, ancak aslında, insanları fazla çaba harcamadan yiyebileceği bir beslenme alanıdır.

Dünyadaki en güçlü üçüncü iblis olduğundan, çoğu insan için onunla savaşmak ölümcül bir seçim olacaktır. Doma'ya göre, üstün dövüş becerileri nedeniyle Akaza'nın bile onun karşısında hiç şansı yok. Doğrudan dövüşte Tessenjutsu kullanır ve rakiplerini kesmek için savaş yelpazelerini çift kullanır. Hashira'larla kıyaslandığında, neredeyse hepsinden daha hızlı, daha güçlü ve potansiyel olarak daha yeteneklidir.

İblis Kanı sanatı söz konusu olduğunda Doma, içine çekenler için ölümcül olan ve rakiplerinin hareket etmesini zorlaştıran buz üretmesini sağlayan kriyokinezi kullanır. Dahası, savunma araçları ve aynı zamanda güçlü silahlar olarak işlev gören keskin parçalar ve yapılar bile oluşturabilir.

Fiziksel olarak Gyomei animedeki en güçlü Hashira'dır ve Tanjiro ve Inosuke gibi popüler karakterler onu İblis Avcısı Birliği'nin en güçlü üyesi olarak görür. Sadece iki ay içinde Taş Hashira oldu ve kaslı vücudu bu başarıyı hiç de şaşırtıcı kılmıyor. Sonsuzluk Kalesi yayında Himejima, İblis Katili işaretini bile kullanmadan Üst Kademe Bir iblise karşı durdu.

Hatta birkaç ciddi yara aldıktan sonra Muzan'ın zayıflamasına yardımcı olduğunu da unutmamak gerekir. Yetenekleri açısından Gyomei, körlüğünün üstesinden gelmesini sağlayan son derece gelişmiş bir işitme duyusuna sahiptir. Muzan'ın güç seviyesini sadece etinin yenilenmesini duyarak belirleyebilmiştir. Dahası, düşmanlarının konumunu belirlemek için zincirleri kullanır ve saldırırken baltasını ve savurmasını kullanır.

İblis Katili Birliği'nin diğer üyelerinin aksine, Himejima bir Nichirin kılıcı kullanmaz. Bunun yerine, bir ucunda çivili bir flail bulunan ağır bir zincire bağlı bir baltası olan Kusarigama'nın bir versiyonuna güveniyor. Bunu Taş Nefes ile birlikte kullanarak uzun menzilli, yıkıcı saldırılar yapmasını sağlar. Saldırılarının her biri bir Nichirin kılıcının kesik darbesinden çok daha yıkıcıdır.

Kokushibo, animedeki en güçlü iblistir ve İblis Kral Muzan'dan sonra ikinci sıradadır. Bir iblise dönüşmeden önce, kardeşi Yoriichi Tsugikini ile birlikte İblis Avcısı Birliği'nin bir parçasıydı. Eşsiz geçmişi sayesinde savaşta Tam Konsantrasyon Nefes tekniklerini kullanabiliyor, Şeffaf dünyaya erişebiliyor ve İblis Katili işaretini taşıyabiliyordu.

Şeytani yetenekler açısından Kokushibo, gerçekten güçlü silahlar yaratmak için etini manipüle edebilir ve hatta kılıcının şeklini değiştirebilir. Ayrıca Himejima'nın bile yetişemediği eşsiz bir güce, hıza ve dayanıklılığa sahiptir. Dahası, savaşlarını kazanmak için dövüşmesi bile gerekmiyor; aurası tek başına bir Hashira'nın onunla karşılaştığında savaşma isteğini kaybetmesine yetiyor.

Dahası, manganın sonuna doğru, onu daha da korkunç bir yaratığa dönüştüren, sadece güneş ışığından zarar görebilen büyük bir mutasyon geçirdi. Kokushibo Ay Nefesi tekniğini kullanır. Dahası, Ay Nefesi tekniğinin 14 formu vardır ki bu neredeyse tüm Hashira'lardan ve hatta Yoriichi'den bile daha fazladır, bu da onun olağanüstü beceri setini göstermektedir.

İblislerin Kralı Muzan, Demon Slayer dünyasındaki en güçlü ve aynı zamanda ilkel iblistir. Onun kanını tüketmek sizi güçlü bir iblise dönüştürmek için yeterlidir. Var olan tüm iblisleri kontrol edebilir, sadece Nezuko gibi güçlü iradeye sahip insanlar istisnadır. Anında iyileşir ve İblis Kanı Sanatı'nın muazzam erişimi sayesinde rakiplerinin yanına yaklaşmasına bile izin vermez. Son savaş sırasında, bir ilaç tarafından zayıflatıldı ama yine de birkaç dakika içinde yüzlerce iblis avcısını alt etmeyi başardı.

Ayrıca yakınındaki her türlü nesneyi emebilir, bu da Nezuko'yu emme ve güneşe karşı dirençli hale gelme planının temeliydi. Diğer iblis yetenekleri açısından Muzan'ın kavrayamayacağı kadar çok gücü vardır. Bunlar arasında rakiplerine saldırmak için uzun, esnek ve keskin kamçıları, düşmanlarını çekip kesmek için dişlerini kullanması ve kanıyla insanları iblislere dönüştürmesi sayılabilir.

Ayrıca bilincini kan formunda başka bir varlığa aktarabilir ve telepati ve eylemleri üzerinde komuta da dahil olmak üzere çoğu iblis üzerinde tam kontrole sahiptir. Dolayısıyla, en güçlü iblisin bile bir zamanlar başka birinden korktuğunu ve bu kişinin de orijinal güneş soluyan kullanıcı Yoriichi Tsugikini olduğunu düşünmek şaşırtıcı olmaktan çok daha fazlasıdır.

Tanjiro bir iblis avcısı olarak yetenekli bir kılıç ustası olsa da, serideki en güçlü karakter olmaya yakın bile değil. Ancak Demon King Tanjiro söz konusu olduğunda işler çok daha farklı. Evet, Tanjiro, Muzan'ın son hayatta kalma girişimi sonucunda bir iblise dönüşüyor. İblis kral olarak, kontrol edilmediği takdirde gerçekten yıkıcı olabilecek gerçek potansiyelini açığa çıkardığı görülüyor.

Muzan sayesinde, Tanjiro'nun iblis formu en hızlı yenilenme ve tüm fiziksel saldırıları önleme gücüne sahiptir. Dahası, tıpkı kız kardeşi Nezuko gibi Tanjiro da güneşe karşı direnç kazanarak herhangi bir insana karşı tamamen yenilmez hale gelir. Sadece bu da değil, Muzan benzeri Kan İblisi Sanatı da onu tüm iblislerden daha güçlü kılıyordu.

Sonlara doğru, Tamayo'nun yol arkadaşı Yushiro, kahramanımızın bir iblis olarak “muazzam bir potansiyele” sahip olduğunu ve Muzan'dan daha güçlü olabileceğini söyledi. Ancak, iblis halinde geçirdiği sınırlı zaman nedeniyle, bu tür güçlerle tam potansiyelini göremiyoruz. Tanjiro iblis formunu benimsemeye karar verseydi, kesinlikle bu listenin başında yer alırdı.

Yoriichi Tsugikuni, seride şimdiye kadar var olmuş en güçlü iblis avcısı karakterdir. Aynı zamanda Muzan'ın korktuğu tek kişidir. Daha sonra Harşiraların bugüne kadar kullandıklarına dönüşen orijinal nefes alma stillerini icat etmiştir. Tüm iblis avcılarının İblis Avcısı işaretini uyandırmak, şeffaf dünyaya ve özverili duruma erişmek için çok çalışması gerekirken, Yoriichi bunların hepsine sahip olarak doğmuştur. Bu sayede iblis kralı tek bir nefes tekniğiyle alt edebildi.

İnsanoğlunun kaçınılmaz tek zayıflığı olan yaşlılıktan öldü. Ancak ölümünden önce bile, kardeşi ve var olan en güçlü ikinci iblis olan Kokushibo'yu kolayca alt edebildi. Bir bakıma, zayıflamış görüşü ve ilerlemiş yaşının yetenekleri üzerinde hiçbir etkisi yoktu. Kılıç ustalığı, gücü ve hızı başka hiçbir insanla kıyaslanamazdı.

Muzan bile onun saldırısından kıl payı kurtulmuş ve kaçarak ölümden kurtulmuştu. Ne yazık ki, mangada gördüğümüz gibi, bu Yoriichi'nin en büyük hatası oldu. Yoriichi, Tanjiro'nun o zamandan beri miras aldığı Güneş Nefesi stilinin yaratıcısıdır. İblislerin şimdiye kadar gördüğü en güçlü hareketlerden bazılarını ortaya çıkarmak için bu nefes tekniğine güveniyordu. Eğer Yoriichi ölmeseydi ya da Muzan'ın olay yerinden kaçmasına engel olmasaydı, iblisler asla bu güçlü hallerine ulaşamayacaklardı.